İçsel çatışma, şiirin en derin yankısıdır. Kelimeler burada bir çözüm değil; bir çarpışmadır. Şiir, bu çarpışmayı anlatmaz — yaşatır. Çünkü bazı dizeler, anlamdan değil, acıdan doğar.
Karanlık, anlatının düşmanı değil; onun sınavıdır. Şair, ışığı değil; gölgeyi yazar. Okur, netliği değil; yankıyı takip eder. Ve o yankıda, kendi içsel çatışmasını duyar.
Gerçeküstü anlatı, bu çatışmayı biçimle değil, boşlukla kurar. Cümleler devrilir, ama anlam ayakta kalır. Şiir, burada bir sığınak değil; bir yüzleşmedir. Çünkü bazı metinler, okuru korumaz — onu çağırır.
Dönüşüm, şiirde bir cevap değil; bir kırılmadır. Kelimeler çatıştıkça, benlik yeniden şekillenir. Ve okur, bu şekillenmeyi anlamak için değil; hissetmek için okur. Çünkü bazı dizeler, karanlıkta yankılanır.
"Yankı, şiirin en çıplak sesidir."
— Murat Apay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder