Gerçeküstü Başlangıç: Düşüncenin Uyumsuzlukla Dansı

Gerçeküstücülük, rüyanın düşünceye müdahale ettiği o eşik noktada doğar. Yalnızca bir sanat akımı değil, bilinçdışının kelimeye sızma biçimidir. Gerçek, burada sorgulanmaz; aşılır. Çünkü bazen gerçek, hakikatin en kalın perdesidir.

Rasyonel düşünceyle inşa edilmiş dünyalar, sezgiyi bastırdıkça; sanat öteki bilinci çağırır. Gerçeküstü anlatı, kelimeyi sözcükten değil, bilinçten çeker. Uyumsuzluk bir eksiklik değil, bir fazlalıktır burada. Düşünce, mantıkla değil, sezgiyle yürür.

Şiir artık anlatmaz, sezdirir. Kelimeler günlük anlamlarını terk eder; içsel titreşimleriyle yeni dizeler kurar. Cümle devrilir, ama okur ayağa kalkar. Anlam, açıklanmaz; hissedilir. Şiir, düşüncenin kendini unuttuğu yerde başlar.

Uyumsuzlukla dans etmek, anlatıya boyun eğmemektir. Bir mısrada dil çatıştığında, bilinç kıpırdar. Gerçek, gerçeğin ötesinde şekil almaya başlar. Bu dans; ne kurallı ne kural dışıdır. Sadece hissedilir.

"Mantığın sustuğu yerde imgeler konuşur."
— Murat Apay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder