Zamanla Barış, Umutla Yol Al

Olanı kabul et, olmuş olanı bırak, olacak olana inan. Çünkü yaşam; geçişlerle, boşluklarla ve yeniden doğuşlarla anlam kazanır.

Simay, hayallerine sıkı sıkıya bağlı biriydi. Ama son yıllarda yaşadığı hayal kırıklıkları onu köreltmişti. Bir iş görüşmesinde reddedildiğinde aynada kendine bile bakmamıştı. Eski ilişkisi, kopuşlarla doluydu. Kalbi sürekli geçmişteydi.

Bir gün sahil yürüyüşü sırasında, dalgaların kıyıya vurup çekilişini izledi. “Doğa bile bırakmayı biliyor,” diye düşündü. O an hayatın sırrını fark etti: kontrol etmek değil, akmak gerekiyordu.

“Kabul ettiğinde huzur gelir. Bıraktığında hafiflik. İnandığında ışık.”

Simay kendine şu sözü verdi: “Ne olduysa tamamdır. Şimdi ne olacağına yer açıyorum.” O hafta defterine sadece üç kelime yazdı: Kabul, Bırak, İnan. Ve her gün bir tanesini hissetmeye çalıştı. Önce içindeki geçmişle barıştı. Sonra hayal kırıklıklarını uğurladı. Son olarak yeniden hayal kurmaya başladı.

Aylar sonra yeni bir iş, yeni bir arkadaş çevresi, yeni bir rutin… her şey adım adım geldi. Simay artık olanla savaşmıyor, olmuşu sorgulamıyor, olacak olana direnmiyordu. Akışta kalmak, onun en büyük gücü olmuştu.

Hayat, sen kabullenince şefkatli olur… sen bıraktığında özgürleşir… sen inanınca büyür.

– Murat Apay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder