Aynı yerden iki defa kırılma, bazen bir seçimdir… çünkü bazı yaralar hatırlatmak için değil, öğretmek içindir.
Yasemin, ilişkiler konusunda hep sabırlı olmuştu. Herkese bir şans, bazılarına iki… ama bazen ikinci şansın bedeli, ilk kırığın sessizliğini bile bastırıyordu. En yakın dostu Duru'yla yaşadığı hayal kırıklığı, buna bir örnekti. Güvenini paylaştığı biri, onun sırlarını başka insanlara anlatmıştı. Yasemin kırılmıştı ama “Herkes hata yapar” diyerek affetmişti.
Aylar sonra aynı olay tekrar yaşandı. Bu defa daha derin, daha keskin. Yasemin ağlamadı… sadece uzaklaştı. Çünkü artık anlamıştı: aynı kişiye aynı yolu iki kez vermek, o kişinin değişmesini beklemekti — kendini değil onu korumaktı.
O gece defterine şu cümleyi yazdı: “İlk kırık benden habersizdi, ikincisi benim iznimle oldu.” Hayatında ilk kez sınır çizmeyi değil, sınırı korumayı seçti.
“İkinci kez kırılmamak, ilk kırığı ciddiye almakla başlar.”
Yasemin artık bir şeyi biliyordu: affetmek başka, aynı hataya göz yummak başkaydı. Ve kendini sevmek; sadece başkalarının onu sevmesini beklemek değil, onu korumayı da bilmeyi gerektiriyordu.
Güven, ilk kırıldığında öğreti olur; ikinci kez kırılırsa ihmal.
– Murat Apay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder